7 Oca 2009

Boyun AğrıTutulması


Bu yazı bittiğinde eminim ki "nerdeeeeeeennnnnn nereyeeeeeeeeee" diyeceksin günlük.. Ben bile dedim kendime, valla..

Şimdi her şey şöyle başladı.. Yeni ve güneşli bir İstanbul sabahına merhaba demiştim, gözlerimi açtım, odam aydınlık falan.. Galiba güzel bir gün diye düşünürken ne farkedeyim, boynum feci ağrıyor.. Sağa çeviriyorum solu ağrıyor, sola çeviriyorum sağı ağrıyor derken tam çözemediğim bir "AğrıTutulması" ile karşı karşıya olduğumu farkettim.. Aslında böyle bir şey bekliyordum.. Dün "Alegori" ekibimle "Dans Tiyatrosu" dersimizde verdiğimiz bir ara esnasında ben sapıtmış ve Kurban-Uyut Beni ile çıldır çıldır dans etmeye başlamıştım ki, şarkının 2. kısmı olan

yenildim yarattığım zalime
o zalimin bahçesine merhameti eken benim
inandım yalancının sözüne
gafillerin yollarını eşikte bekleyen benim
karanlığı verdin o cahile
güneşleri uyandırıp geceyi saran benim
ellerimi açtım beni duy diye
çekinmeden söyle canım darılmam sözüne

kısmından sonra giren "haaaahuuuuhaaaaahuuuuuhaaaaahuuuuu" kısmında kafa sallamaya başladım.. ben kiiiiimmmm kafa sallamak kiiiimmmm.. işte sonum böyle oldu..

Şimdi gelelim senin "nerdeeeenn nereyeeee" diyeceğin kısmın başlangıç noktasına... Bu yazıma kurban grubunun bir fotosunu da ekleyeyim tam olsun diye düşündüm ve google görsellerim sağolsun bana yardımcı oldu ama nasıl? aramamın sonucundaki ilk sayfayı seninle paylaşmak istiyorum..

Bu sayfayı, aradığım şeyi bulduktan sonra incelemeye başladım ve seninle de öğrendiklerimi&gördüklerimi paylaşacağım. (Daha iyi bir görüntü için diğer okuyucu insan evlatları, kasın siz de google görseller'e "kurban" yazın da bakın iki saniye) Öncelikle en üstteki "iğrenç bi şey" cidden iğrenç bi şeymiş.. orta soldakiler de eh işte "komik şeyler", en alt soldakiler de "ürkütücü ve normal" şeyler.. ama benim dikkat çekmek istediğim iki resim var. bunlardan biri orta sütun en sağdaki "ne idiğü belirsiz şey" ve onun altındaki "rakun şeysi"...
NE İDİĞÜ BELİRSİZ ŞEY:


500 yıldan beri bu şekilde oturuyormuş. İnkalılar tarafından tanrıları için kurban edildiğinde henüz 15 yaşındaymış. Kurban etme ritüelinin üstünden tam 500 yıl geçmiş olmasına rağmen yüzünün ifadesi, hüzünlü gözleri ona bakanların kanlarını donduruyormuş. Arkeoloji tarihine "La Doncella" ismiyle geçen küçük kızın cesedi Arjantin'deki High Mountain Arkeoloji Müzesi'nde bugüne kadar bulunmuş en eski ve en iyi korunmuş cesetlerden biri olarak sergileniyormuş. Beyni, derisi, saçları tam olarak korunmuş olan La Doncella'nın cesedi 1999 yılında bulunmuş. AMAN TANRIMM!! :s :s :s

RAKUN ŞEYSİ'nin hikayesini ayrı anlatmak istiyorum yani sen neredeeeennn de nereyeeeee'yi daha deme, rakunu da yazayım da öyle de e mi..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder